EŞ TAKİBİ VE ARAŞTIRILMASI
Aldatmada eş takibi, Eş takip ve araştırılması, Sadakatsiz hayat sürmekte eş takibi, Aldatılan eş lehine takip ve araştırmalar yapmak, Delil tespit etmek
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşler arasındaki sadakatin boşanma davası kesinleşinceye kadar devam etmek zorunda olduğuna hükmetti.
“Eş takibi aile sorunu olması nedeniyle, eş takibi ve araştırılmasıyla ilgili elde edilen bilgi, belge, görüntü ve konuşmalar sizin haricinizde kimseyle paylaşılmaz, üçüncü şahıslara bilgi verilmez.
Aldatan eşinizin takibi ve araştırılması:
Aile hayatınızı temelinden sarsacak derecede ve aile birliğinizin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik varsa ve bu geçimsizliğe neden olan eşinizin sizi aldattığından şüpheleniyorsanız, talebiniz halinde, belirlenen günlerde eşiniz hakkında istenilen takip araştırma ve izleme yapılır.
Eşiniz dedektiflerimiz tarafından izlenip araştırılarak;
Eşinizin gittiği yerler, kiminle birlikte olduğu, kişinin adı adresi, birlikte olduğu kişi ile ilişki durumu, bu ilişki nedeniyle size, çocuklarınıza, işine, çevresine verdiği ve sebep olduğu huzursuzluk ve zarar durumu araştırılıp tespit edilir.
Ayrılık veya boşanma halinde sizi aldatan eşinizin kusur durumu tespit edilerek, mağdur eş olmanız nedeniyle lehinize gerekli bilgi ve belgeler sağlanır.
ARAŞTIRMANIN AMACI
Aile birliğinin devamında:
1- Kusurlu eşin neden olduğu hataların düzeltilmesinde
2- Kusurlu eşin aileye zarar veren davranışları nedeniyle eşinin ve çocuklarının mağduriyetinin giderilmesinde
3- Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ailenin içinde bulunduğu huzursuzluğun giderilmesinde
4- Aile birliğinin yeniden tesisinde yarar sağlamalıdır.
Aile birliğinin sona ermesinde:
1- Eşlerin birlikte yaşamalarında ve evlilik birliğinin devamında gerek kendileri için gerek müşterek çocukları için hiç bir yarar kalmadığı,
2- Boşanma davasının açılmış olması ve mağdur eşin talebi halinde kusurlu eşin tespit edilemeyen kusurlarının tespitinde,
3- Açılmış boşanma davasının çabuk sonuçlanmasında
4- Özellikle Adaletin gerçekleşmesinde yarar sağlamalıdır.
Dikkat!
a) Yukarıda belirtilen amaçlar dışında eş takibi hizmeti verilmez.
b) Mağdur eş elde ettiği bilgi ve belgeleri belirlenen amaçlar dışında kullanamaz.
c) Sadece gereksiz şüphelere dayalı eş takibi yapılmaz.
d) Eş takibi topluma açık yerlerin haricinde yapılmaz, özel hayata müdahale edilmez.
YORUM
Kusurlu eşin, eşine, evine ve çocuklarına karşı yasal ve özgüdüsel görevlerinden kaçınması, düşünce davranış ve anlayış yönünden ayrılıklar göstermesi, anlaşmazlığın giderek şiddetli geçimsizliğe dönüşmesi halinde evlilik artık çekilmez duruma gelmiştir.
Aile birliğini sürdürmekte kişisel ve toplumsal bir yarar kalmadığı gibi, özellikle çocukların fikri ve bedeni gelişmelerini, güvenini, eğitimini, sağlıklarını ve başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Eşlerin böyle durumlarda açılan boşanma davalarını karşılıklı suçlamalarla uzatmalarında, boşanmamakta direnmelerinde gerek kendileri için gerek müşterek çocukları için gerekse çevreleri için hiçbir yararı yoktur. Unutmayalım ki, mahkemeler tarafların kirli çamaşırlarını sergiledikleri yerler değildir. (mfe)
İLGİLİ YARGITAY KARARI
Eşler evlilikleri süresince birbirlerine sadık kalmaları yasal zorunluluktur…
"Anayasaya göre herkes özel hayatına ve Aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Anayasa: Madde:20/1) Ancak evlilik birliğinde eşlerin evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur.” (Y.2.H.D
Sayın Anneler Babalar!
Ayrılmaya veya boşanmaya karar vermeden önce müşterek çocuklarınızın geleceğini düşünün. Onları anne-baba sevgisinden yoksun bırakacağınız gibi, ayrıca sokağa atarak geleceklerini karartmayınız.
Bu gibi durumlarda dedektiflik firmalarına veya mahkemelere başvurmadan önce, iki medeni insan olarak karşılıklı konuşarak-anlaşarak sorunlarınızı gidermeye, yuvanızı ve ailenizi yıkmamaya çalışınız. Hislerinizle değil, mantığınızla davranınız.
Gereksiz şüphelere kapılarak dedektif ve avukat tutup 5-10 bin lira para vereceğinize, bir kez daha birbirinize bir şans verip, o parayı kendiniz için, eviniz için, çocuğunuz için harcayınız. İçinde bulunduğunuz ortamdan uzaklaşarak, yeniden birbirinizi tanımak ve daha iyi birbirinizi anlamak için tatile çıkınız. Ayrılmak için harcayacağınız parayı yeniden birleşmeniz için kullanınız.
Sevgi, saygı, anlayış ve hoş görü birlikteliğinizin temelini oluşturmalıdır.
NOT: Dedektiflik büromuza yapılan eş takibi başvurularının çoğu “gereksiz şüphelere” dayalı olduğundan bu açıklamayı yapma gereği duyduk. (mfe)
TÜRKİYE'DE HER BİR SAATTE 12 ÇİFT BOŞANIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerine göre;
Türkiye'de günde ortalama 281 çift, şiddetli geçimsizlik ve anlaşamama gibi nedenlerden dolayı boşanırken, bu rakam saatteyse 12 çifte denk geliyor.
YORUM: Yukarıdaki tabloyu karşılıklı sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörüyle değiştirip, daha az boşanmaların olmasını, daha az çocukların anne baba sevgisinden yoksun kalmamasını sağlayabiliriz.
BOŞANMA SEBEPLERİ
I. ZİNA
Madde 161 - Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur
.
II. HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ
Madde 162 - Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
III. SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME
Madde 163 - Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
IV. TERK
Madde 164 - Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter * tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter * , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
V. AKIL HASTALIĞI
Madde 165 - Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
VI. EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI
Madde 166 - Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
ADRES TESPİTİ
Dedektif adres tespit, Adres tespiti yapılır, Aradığınız kişinin adres araştırması, Adres araştırma bulma bürosu, Adres tespitinde 7/24 dedektiflik hizmeti
Adres tespiti, dedektiflik hizmetlerimizin başında gelmektedir. Adres tespiti, Günümüzde çoğumuzun zaman, zaman ihtiyaç duyduğu bir hizmettir. Aradığımız kişi veya kişilerin adresini bulamamanın çaresizliğini ve mağduriyetini yaşamaktayız. Bu nedenle aşağıda belirttiğimiz durumlarda adres tespitinin ne kadar gerekli olduğunu görebilmekteyiz.
Adresi tespit edilmesi istenen kişi ile müşteri (başvuran) arasında ticari, hukuki ya da aile bağının bulunması gerekmektedir. Müşteri, belirtilen ilişkiyi belgelerle kanıtlaması halinde aranılan kişinin adresi tespit edilir.
Açıklama:
Ticari : İş veya ticaret ilişkisinin olması,
Hukuki . Hakkında açılmış veya açılacak bir davanın olması,
Aile bağı : Aile fertlerinden biri olması,
Adresin bulunmasındaki amaç:
1- Maddi-manevi zarara uğramış kişi veya kişilerin mağduriyetinin giderilmesinde.
2- Bu sebeple açılmış her hangi bir davanın çabuk sonuçlanmasında.
3- Özellikle Adaletin gerçekleşmesinde yarar sağlamalıdır.
Çalışma alanımız:
Mahkeme veya icra dairelerinde, alacaklı tarafından aleyhine alacak davası açılmış, aranılan borçlu kişilerin bilinmeyen adresinin tespit edilmesi.
Boşanma, velayet, nafaka ve tazminat davalarında davacı, davalı, tanık ve diğer tarafların adresinin tespit edilmesi,
Aile bağı olan kişilerin bulunması amacıyla adres tespiti yapılması.
Yukarıda belirttiğimiz kurallar çerçevesinde bulunması istenen kişinin adresi, mevcut bilgiler doğrultusunda araştırılıp tespit edilir.
Adres tespiti hizmeti talep edenlerin dikkatine!
Adresin bulunması neticesinde gelişecek olaylar, özellikle her hangi bir suçun oluşmasına neden olabileceğinin anlaşılması halinde; adres tespiti hizmeti verilmeyecektir
EVLİLİK ÖNCESİ ARAŞTIRMA
Evlilik öncesi araştırma, evlilik öncesi araştırma yapmak, evlilik öncesi ailelerin araştırılması, evlilik öncesi kişilerin takibi, evlilik öncesi taraflar hakkında bilgi edinmek, evlilik öncesi dedektif takibi ve araştırması
Toplumun temel dayanağı olan aile birliğinin sağlam temeller üzerinde kurulmasında evlilik öncesi araştırma bireysel ve toplumsal önem taşımaktadır.
Bu nedenle; taraflardan birinin müracaatı halinde, karşı tarafın; alışkanlıkları, geçmişi, işi, geliri, kendisinin ve ailesinin ahlaki durumu araştırılarak gerekli bilgi ve belgeler sağlanacak.
MÜŞTERİ - ARAŞTIRMACI SORUMLULUĞU
Müşteri:
Müşteri bu bilgileri hiç bir şekilde açıklamayacak, o kişi veya kişiler aleyhine tehdit veya şantaj gibi kötü amaçlarla kullanmayacak. Aksi halde hukuki sorumluluğuna katlanacaktır. Bu husus araştırmacı için de geçerlidir.
Araştırmacı, Erfa dedektiflik:
Araştırmacı araştırılacak kişi veya kişilerin özel hayatını ve ticari itibarını dikkate alarak, tüm çalışmalarında gizlilik esası uygulayacak.
Ancak; araştırılacak kişinin suçlu, hükümlü veya yasalara aykırı bir iş ve yaşam içerisinde olmasının belirlenmesi halinde, Türk Ceza Kanunun 278. ve 284. maddelerin sorumluluğu çerçevesinde ilgili kuruma bilgi verecek.
Bu husus diğer hizmetlerimizde de geçerlidir.
(TCK.nun 278-284 maddelerin açıklaması)
TÜRK CEZA KANUNU
Suçu bildirmeme:
Madde: 278 (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme:
Madde: 284 (1) Hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir kişinin bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İşlenmiş bir suça ilişkin delil ve eserlerin başkaları tarafından saklandığı yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
EVLENME:
Medeni hukuk ve tarihte evlenmenin amacı, müstakbel eşlerin devamlı bir yuva kurmak için yaptıkları karşılıklı taahhütlere resmi bir nitelik kazandırmaktır. Nitekim, insan topluluklarının çoğunda, evlenme vardır ve dünyaya çocuk getirilmesi, bunların korunması ve eğitilmesi amacıyla eşlerin bir araya gelmesi olarak kabul edilmiştir. Bununla beraber, bazı evlenmelerin böyle bir amacı bulunmadığı da bir gerçektir.(vikipedi)
YORUM
Yukarıda da belirtildiği gibi “Bazı evlenmelerin böyle bir amacı bulunmadığı da bir gerçektir” düşüncesi tarih boyunca ve her toplumda geçerliliğini koruduğu içindir ki, evlilik öncesi araştırmaya gerek görülmüştür. Evlenilecek kişi veya ailesi hakkında yeterli araştırma yapılmayan evliliklerin çoğu kısa süre sonra maddi-manevi kayıplarla ve boşanmayla sonuçlanmaktadır. Özellikle çocuğu olan eşlerin ayrılmaları sonucu en büyük acıyı ve yıkımı bu evlilikten olan çocuklar görmektedirler. Özel dedektiflik hizmetlerinin, ailenin kurulmasında ve toplumun olumlu yapılanmasında önemli katkıları bulunmaktadır. (mfe)
ÖĞRENCİ VE KİŞİ TAKİBİ
ÖĞRENCİ İZLEME VE KİŞİ TAKİBİ 0532 520 17 13
Çocuğunuzda değişimler oluyorsa araştırın önlem alın…
Anne, baba veya velinin öğrenci çocukta gördükleri davranış bozuklukları, aile bireylerine olan ilgisizliği, derslerindeki başarısızlığı, bunlara neden olan konu ve olayların araştırılması amacıyla anne, baba veya velinin müracaatı halinde istenen araştırma ve izleme yapılır.
Öğrencinin ev dışındaki yaşamı izlenerek okula gidiş ve gelişi, arkadaşlık ettiği kişiler, bu kişilerin güvenirliliği, yaptığı işler, suça bulaşma durumları, alışkanlıkları, öğrencinin bu kişilerden edindiği alışkanlıklar, okuldaki davranışları, başarı ve devamsızlık durumu tespit edilerek anne, baba veya veliye bilgi verilecek.
İzleme süresince, öğrencinin arkadaşlık ettiği veya okul çevresinde tespit ettiğimiz, öğrencilere zarar verebileceğine inandığımız gasp ve hırsızlık suçu işleyenleri ile uyuşturucu madde satıcılarının yakalanması için okul müdürlerine ve emniyet birimlerine bilgi verilecektir.
Sayın Anne ve Babalar,
Son yıllarda okullarda ve okul çevresinde işlenen yaralama. gasp, kapkaç, hırsızlık ve uyuşturucu madde satımı ve kullanımı suçlarında önemli derecede artış görülmektedir. Ülkemizde uyuşturucu madde kullanımı “10 yaş” seviyesine inerek ilköğretim öğrencileri arasında yaygınlaşmaktadır. Geleceğimiz olan çocuklarımızın hayatını yok edebilecek bu tür yıkıcı tehlikelerden korumak ve kurtarmak için özellikle siz anne, baba ve velilerin gerekli önlemleri almanız gerekmektedir.
Çocuğunuzda gördüğünüz davranış değişikliklerinde veya bu hususta kuşkularınızın olması halinde, titizlikle yapılacak kısa süreli bir takip, araştırma ve alınacak önlemlerle, öncelikle çocuğunuza, size, ailenize ve topluma büyük yarar sağlayacaktır.
SUÇA İTİLMİŞ ÇOCUK VARDIR, SUÇLU ÇOCUK YOKTUR...
“Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı 10, cezaevinde yatan mahkum çocuk sayısı 2637”
YORUM
2637 çocuk; insanlara zarar vererek işledikleri suçlardan dolayı ceza evinde yatan mahkumlar olmamalıydı, Onlar evlerinde aileleriyle sevdikleriyle birlikte yaşayan, okul okuyan, insanlara yararlı hizmetler verecek yarının mimarları, mühendisleri, doktorları olmalıydılar.
Acaba o çocukların suça yönelmelerinde, suç işlemelerinde, ceza evinde mahkum olarak yaşamalarında biz anne, baba veya velilerin hiç mi kusuru yok?
Çocuklarımıza karşı sorumluluklarınızı eksiksiz yerine getirebiliyor muyuz?
Bu korkunç tablo karşısında hepimiz duyarlı olmalıyız. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Onları karşılaşabilecekleri her türlü suçtan, özellikle uyuşturucudan korumalıyız..
Unutmayalım ki, çocuklarımız, ülkemizin geleceği ve tek güvencesidir. Onları yarınlara hazırlayacak olanlar da bizleriz. Bu sorumluluk hepimizindir.(mfe)
UYUŞTURUCU KULLANIMININ BELİRTİLERİ
Madde kullanımında ailenin ve çevrenin de dikkatinden kaçmayacak bazı belirtiler dışarıya yansımaya başlar.
1. Harçlığın büyük bölümünü alıştığı maddeyi bulmak için harcama
2. Ölçüsüz para harcamalar ve gelirini artırabilmek için çalmak-satmak gibi girişimler
3. Toplumda uzaklaşarak kendine özgü gruplar içinde olmak
4. Duygusal dengesizlikler, çabuk kızma, öfkelenme
5. Çalışma gücünde azalma
6. İşe veya derslere ilginin azalması
7. Yaşadığı çevrede aile, iş, okul, toplumsal ortamlarda tartışmalı durumları yaratması
8. Kaygı tedirginlik içinde yaşamak
Bu maddelerin bir süre kullanılmasından sonra bedensel ve psikolojik bozukluklar daha belirgin hale gelir.bunlar da;
1. İradenin yok olması
2. Kişinin kendini kontrol etmede yetersiz kalması
3. Unutkanlıkların artması
4. Olaylar arasında ilişki kurabilme yeteneğinin yok olması
5. Düşünce ve davranış bozuklukları
6. Milli ve ahlakı değerlerin kaybolması
7. Bedensel ve psikolojik çöküntü
8. Erken bunama
Bireyin sosyal yaşantısı
Uyuşturucu madde alışkanlığı kazanmaması için gençlerin kendilerine kötü örnek olacak çevre koşulları ve kendilerini alışkanlıklara sürükleyebilecek, arkadaşlardan uzak durmaları gerekir. Genç bir birey için paylaşım ve toplumsal etkinliklerin zenginliği kendisini içe dönüklükten korur.
Sevgili gençler,
Sokakta karşılaştığım üstü başı yırtık, yatacak yeri olmayan, çöplükte yiyecek arayan 35-70 yaş arası yüz yüze konuştuğum 55 kişiden 43 kişi, bu duruma düşme nedenlerini kumar, alkol ve uyuşturucu olarak belirttiler.
7 kişi, arkadaşlarına uydukları için bu duruma geldiklerini söylediler.
Diğer 5 kişi ise, “bir kez denemekten bir şey olmaz” dedikleri için hayatlarının yok olmasına neden oldular.
Sizi; sağlığınızdan, istikbalinizden, geleceğinizden, ailenizden, sevdiklerinizden ayırıp; yalnızlığa, çaresizliğe, kimsesizliğe iten en büyük düşmanınız; kumar, alkol ve uyuşturucudur. Hayatınızı yok eden bu düşmana karşı bilinçli olmalısınız, ondan uzak durmalısınız.
İnanıyorum ki, bu tablo; kumar, alkol ve uyuşturucunun insanı ne hale getirdiğini size en açık şekilde göstermeye yetmiştir.
Lütfen bu uyarımı dikkate alınız. Sevgilerimle (mfe)
VELAYET DAVASI
Velayet davaları, velayet davası açmak, velayet davasında çocuğun menfaati, velayet davasının açılması koşulları, velayet davası hangi mahkemede açılır, velayet davasında çocuğun görüşü, çocuğun velayetini alan tarafın sorumluluğu
“Velayet davalarında asıl olan çocuğun menfaatlerinin korunacağı, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanacağı, ruhsal ve fiziksel gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabileceği bir ortamda yaşamasını sağlamaktır.”
Velayeti kullanan tarafın (anne veya babanın) çocuk yararına araştırılması
Günümüzde gittikçe artan boşanma davalarında en kritik aşama boşanma sonrasında müşterek çocukların kiminle kalacağı ve velayetin hangi tarafa verileceğidir
Evlilik devam ettiği sürece anne ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş olması, ayrılık, boşanma hallerinde mahkeme kararı ile çocuk/çocukların velayeti eşlerden birine verilir.
Mahkeme, boşanma halinde çocuğun velayetini verdiği tarafın zamanla çocuğun zararına olabilecek ahlaksız bir yaşam içinde olması, kumar, alkol veya uyuşturucu madde alışkanlığı edinmesi, çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı, eğitimini ve geleceğini olumsuz yönde etkileyeceğinin anlaşılması halinde, diğer tarafın belirtilen hususları kanıtlaması ile yeniden velayet davası açma ve çocuğun velayetini alma hakkını kazanır.
Velayet davalarında karar
Velayet ile ilgili karar, yapılan yargılama sırasında hakimin kararı, aile mahkemesindeki uzmanların görüşleri ve tarafların talepleri dikkate alınarak verilir.
Velayet davasında dedektiflik hizmeti
Dedektiflik büromuz, söz konusu durumların kanıtlanması amacıyla çocuk yararına gerekli izleme ve araştırma yaparak velayetin alınmasında delil olabilecek her türlü bilgi, belge, görüntü sağlanarak ilgili tarafa verecektir.
VELAYET DAVALARIYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
4721/m.182, 336
ÖZET: Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçük çocuğun velayetinin anne yerine babaya bırakılması, ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı için usul ve yasaya aykırıdır. Y.2.HD. E.2003/1375 K.2003/2372 T.24.2.2003
743/m.149
4721/m.183
ÖZET : Davalının çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girdiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekir. Y.2.HD.E.2002/3930 K.2002/4731
T.4.42002
4721/m.183, 197, 351
KARAR : Davalı geceleri de çalışması nedeniyle küçükle yeteri kadar ilgilenememiştir.Türk Medeni Kanununun 183. maddesi koşulları oluştuğundan küçüğün velayet hakkının değiştirilmesi ve davacıya verilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirmiştir. Y.2. HD.E.2003/114 K.2003/1441 T.3.2.2003
4721/m.182
ÖZET :Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ladin 1996 doğumludur. Öğrenim çağındadır. Ayın her haftasının Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerini baba yanında geçirmesi, onun fikri ve bedeni gelişimini olumsuz etkileyeceği gibi, annenin velayet görevini de yerine getirmesini engelleyecek niteliktedir. Düzenlenen ilişki çoktur. Bu yönün dikkate alınmaması isabetsizdir. Y.2.HD.E.2004/2695 K.2004/3758 T.25.32004
4721/m. 335, 336
KARAR : Müşterek çocuk D. 1998 doğumludur. Toplanan delillerden davalının R. isimli evli ve beş çocuklu bir kişi ile ilişkiye girdiği, onunla yaşadığı anlaşılmaktadır. Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce küçüğün bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Altı yaşındaki D.'nin bu şartlar altında anne yanında kalması onun gelişimine olumsuz etki yapacağı açıktır. Babanın velayeti ifa edemeyecek durumda olduğu da isbat edilmemiştir. Mahkemece velayetin babaya bırakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Y.2.HD.E.2004/2151 K.2004/3077 T.11.3.2004
4721/m. 183, 348, 349
ÖZET :Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin anne yanında tehlikede olduğu ve annenin velayet görevini ihmal ettiğine ilişkin başkaca bir delilde bulunmadığına göre 1999 doğumlu olup, anne bakım ve şefkatine muhtaç çocuğun velayetinin anadan alınması doğru görülmemiştir.Y.2.HD.2004/5448 K.2004/8252 T.22.6.2004
"Ana ahlaksız olursa, çocuk ana sevgisine muhtaç olsa dahi bu sebeple velayetin babaya verilmesi gerekir."HGK.12.04.1952 336-17
" Ana bakım ve sevgisine muhtaç küçüğe anasının daha iyi bakabileceği esastır.Ancak bu esas karineden ibarettir. Babası tarafından altı senedir bakılan ve baba muhiti ile bağdaşan, anasını tanımayan çocuğun ani olarak muhit değiştirmesinin kendisinde büyük sarsıntı yaratacağı düşüncesi ile velayet hakkının babaya verilmesi doğrudur." HGK.07.02.1968 672-69
" Velayetin değiştirilmesine ilişkin davalar, davalının ikametgahı mahkemesinde görülür”Y.2HD.09.03.630-1936
"Davalı kadının, başka delillerle de teyid edildiği için delil gücü kazanan teyp bandındaki sözleri okul idare yetkililerinin anlatımları, çocuğuna kötü örnek olan yaşantısı, erkeklerle tek başına kayağa gitmesi, gazinoda masanın üzerine çıkarak oynaması, çocuğun yanında başka erkeklerle ilişki kurması gibi davranışları velayetin anadan alınıp babaya tevdii için yeterli sebeplerdir." YARGITAY HGK. 21.10.1987 T. 1987/2-99 E. 1987/74 K
Sadece ekonomik olanaklar göz önüne alınarak velayet düzenlemesi yapılamayacağı,
aslolanın, çocuğun menfaati ve güvenidir. Kardeşlerin birbirinden ayrılmasının ruhsal açıdan gelişimi engelleyici niteliktedir. (Y.2.H.D.).
VELAYET
Velayet hakkındaki kıstaslar
Velayet davalarında asıl olan çocuğun menfaatlerinin korunacağı, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanacağı, ruhsal ve fiziksel gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabileceği bir ortamda yaşamasını sağlamaktır.
Velayet konusunda çocuğun yaşının önemi
Yaşı itibari ile anne bakım ve ilgisine muhtaç olan çocukların velayeti genel olarak anneye bırakılmaktadır. Kati bir yaş sınırı olmamakla birlikte 7 yaşına kadarki çocukların velayetleri annelerine verilmektedir.
Fakat annenin akıl sağlığının çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyecek derecede bozuk olması, annenin hayasız yaşam sürmesi, madde bağımlısı olması gibi olağanüstü hallerde, baba, çocuğun velayetinin kendisine bırakılmasını talep edebilir. Bu durumda iddialarını ispat edebilirse çocuğun yaşına bakılmaksızın velayet babaya da bırakılabilmektedir.
Velayet konusunda çocuğun cinsiyetinin önemi
Velayette çocuğun cinsiyetinin hiçbir önemi yoktur.
Velayetin değiştirilmesi ya da kaldırılması
Eğer velayet hakkını kullanmakta olan tarafın, velayet hakkını kötüye kullanıyor olduğu ya da velayet görevini yerine getirmediği ispat edilirse, velayetin kaldırılarak diğer tarafa verilmesi ya da her iki tarafa da bırakılmayarak çocuğa vasi atanması mümkündür.
Velayet hakkının sona erişi
Velayet hakkını kullanmakta olan taraf vefat ederse, vesayet altına alınırsa, velayet altındaki çocuk 18 yaşını tamamlayarak reşit hale gelirse, ya da velayetin diğer tarafa bırakılırsa, velayet hakkı ortadan kalkar.
ÇOCUKLARIN VELAYETİ
Çocukların velayeti ve ebeveyn yükümlülükleri hakkında yasa ve kurallar.
VELAYET
En önemli değişiklik Eski 263. maddenin düzenlemesiydi. Eski düzenlemeye göre; ana baba velayeti birlikte yürütür. Eğer anlaşamazlarsa babanın oyu üstündür diye bir düzenleme vardı. Bu hüküm kaldırıldı. Artık ana baba velayeti birlikte yürütecekler.
Yine ana baba evli değilse, velayet anaya aittir hükmü getirildi. Eskiden evlilik dışında doğan bir çocuğun velayetini hakim isterse anaya isterse babaya verebiliyor, isterse vasi tayin edebiliyordu. Yeni düzenlemede esas olarak velayet ananındır. Ancak haklı nedenlerle hakim velayeti anadan alabilir, bu durumda çocuğu babaya verebileceği gibi vasi de tayin edebilir.
İlginç bir düzenleme de 338. madde ile getirildi. Buna göre; eşler ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Yani eşlerden her biri ergin olmayan diğerinin çocuğuna da özen ve ilgi gösterir. Yine 338. maddenin 2. fıkrasına göre; kendi çocuğu üzerinde velayetini kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğu ihtiyaçları için onu temsil eder. Bu da çok önemli bir yeni düzenlemedir.
Bir diğer önemli değişiklikte Eski Yasanın 262. madde de yer alan tedip hakkı tedip hakkı kaldırıldı.
340. maddede de çocuğun bedensel ve zihinsel durumunun da eğitilmesinde mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.
Çocuk malları ile ilgili olarak yasada bir karmaşa varmış gibi kanıya kapılmak mümkün ama aslında dikkatli incelendiğinde bir karmaşa yok.
Örneğin 327. maddede, 354., 355. ve 356. maddelerde çocuk malları ile ilgili düzenlemeler var. Sanki bir yerde ana baba çocuk mallarını serbestçe harcayabilir, kullanabilir diyor, ama öbür tarafta da ana baba çocuk mallarını değerlendirmek için mahkemeden izin almak zorundadır diyor. Bu bir çelişki değil mi soruları yöneltiliyor. Öyle gibi görünüyor ama değil. Dikkatli incelendiğinde arada farklılıklar var.
KONUYLA İLGİLİ MEVZUAT:
VELÂYET
A. Genel olarak
I. Koşullar
MADDE 335.- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.
II. Ana ve baba evli ise
MADDE 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
III. Ana ve baba evli değilse
MADDE 337.- Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir.
Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.
IV. Üvey çocuklar
MADDE 338.- Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.
Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.
B. Velâyetin kapsamı
I. Genel olarak
MADDE 339.- Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.
Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.
Çocuğun adını ana ve babası koyar.
II. Eğitim
MADDE 340.- Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar.
Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel özürlü olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve meslekî bir eğitim sağlarlar.
III. Dinî eğitim
MADDE 341.- Çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir.
Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir.
Ergin, dinini seçmekte özgürdür.
IV. Çocuğun temsil edilmesi
MADDE 342.- Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler.
İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler.
Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.
V. Çocuğun fiil ehliyeti
MADDE 343.- Velâyet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir.
Çocuk, borçlarından ana ve babanın çocuk malları üzerindeki haklarına bakılmaksızın kendi malvarlığı ile sorumludur.
VI. Çocuğun aileyi temsil etmesi
MADDE 344.- Velâyet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip ise ana ve babanın rızasıyla aile adına hukukî işlemler yapabilir; bu işlemlerden dolayı ana ve baba borç altına girer.
VII. Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukukî işlemler
MADDE 345.- Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukukî işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hâkimin onayına bağlıdır.
C. Çocuğun korunması
I. Koruma önlemleri
MADDE 346.- Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.
II. Çocukların yerleştirilmesi
MADDE 347.- Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.
Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir.
Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır.
Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.
III. Velâyetin kaldırılması
1. Genel olarak
MADDE 348.- Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:
1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, özürlü olması, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.
Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.
Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.
2. Ana veya babanın yeniden evlenmesi hâlinde
MADDE 349.- Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.
3. Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın yükümlülükleri
MADDE 350.- Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.
Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır.
Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.
IV. Durumun değişmesi
MADDE 351.- Durumun değişmesi hâlinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir.
Velâyetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa hâkim, re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velâyeti geri verir.
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 24.7.1965, No: 6/5100
Dayandığı Kanunun Tarihi : 17.2.1926, No: 743
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi: 16.9.1965, No: 12102
BİRİNCİ KISIM
Tüzüğün kapsamı
Kapsam
Madde 1 - Türk Medeni Kanununun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanması bu Tüzük hükümlerine göre yapılır.
İKİNCİ KISIM
Velayet
I - Ana ve baba vazifelerini yapmadıkları veya yapamadıkları takdirde alınacak tedbirler
Madde 2 - Medeni Kanunun 273 üncü maddesinin uygulanması gerekir ve tedbir olarak çocuğun ana ve babadan alınmasına karar verilirse veya 274 üncü maddesi gereğince ana ve babanın her ikisinin velayet hakkı nezolunursa, mahkeme 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar hakkındaki Kanun ile 25 Nisan 1963 ve 225 sayı-lı kanunda mevcut imkanlardan faydalanır. 6972 sayılı kanunun öngördüğü müesseselerin mevcut olmaması halinde hakim, diğer imkanlardan faydalanır ve özellikle 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu- nun 161 inci maddesiyle 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin ilgili hükümlerine istinaden çocuk hakkında gerekli tedbirleri alır.
II - Velayetin nez'i halinde haber verme
Madde 3 - Medeni Kanunun 274 üncü maddesi gereğince ana ve babanın her ikisinden de velayet hakkı nezolunursa yahut ana ve babadan birinin velayet hakkı- nın nez'i çocuğun vesayet altına alınmasını icabettiriyorsa, asliye mahkemesi,hükmün kesinleşmesi üzerine, çocuğa vasi tayini için keyfiyeti sulh hakimine haber verir.
III - Evliliği sona eren ana ve babanın çocuğun mallarını hakime bildirme yükümlülüğü
Madde 4 - Evliliğin sona ermesi halinde, velayet hakkını kullanma yetkisine sahip bulunan ana veya baba, sona erme tarihinden itibaren dört ay içinde,Medeni Kanunun 279 uncu maddesi gereğince küçüğün mevcudu ile alacak ve borçlarını bir deftere ayrı ayrı yazarak sulh hakimine bildirmeğe mecburdur. Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru ve evliliğin mahkeme hükmüile sona ermesi halinde hükmü veren asliye mahkemesi, hüküm kesinleştiğinde, keyfiyeti, hayatta kalan veya velayet hakkını kullanma yetkisi kendisine tevdi olunan ana veya babanın ikametgahı sulh hakimine derhal haber verir. Keyfiyeti bu suretle haber alan sulh hakimi, birinci fıkrada gösterilen yükümlülüğün süresi içinde yerine getirilmemesi halinde, Medeni Kanunun 285 inci maddesine göre gerekli işlemi yapar.
IV - Velayetin sona ermesi halinde yapılacak işlem
Madde 5 - Ana ve babanın velayeti, çocuğun reşit olmasından dolayı son bulmuşsa, reşit olan çocuğun talebi halinde ana ve baba tarafından bir hesap cetveli de verilmek suretiyle malları kendisine teslim edilir. Velayet, vasi tayini sebebiyle sona ermiş ise, ana ve baba, velayeti haiz oldukları zamana ait hesap cetveli ile birlikte çocuğun mallarını vasiye teslim ederler.
Evliliğin sona ermesi sebebiyle ana ve babadan birinin velayeti altında kalan çocuk reşit olduğunda veya kendisine vasi tayin edilmesinden dolayı velayet sona erdiğinde, çocuğa ait mallar, 4 üncü madde gereğince verilen deftere göre, veli tarafından reşit olan kimseye veya vasiye teslim ve eksiklikler tespit olunur. Hakim tarafından lüzum gösterilen hallerde vasi, veli aleyhine dava açar.
PERSONEL ARAŞTIRMASI
Personel araştırılması
Firmanıza yeni alacağınız personel hakkındaki bilgi ve referansların doğru olup olmadığı, sabıka kayıtlarının gerçekliği, geçmişi, varsa kötü alışkanlıkları, güvenirliliği, daha önce çalıştığı yerlerdeki başarı ve kişisel durumu ile rakip firmalarla ilişkileri hakkında ayrıntılı bilgi toplanarak rapor halinde yetkili kişiye verilecektir.
Araştırmanın esas amacı; işverenin uğrayabileceği zararı önceden önlemeye yönelik olmalıdır.
Bu hizmetin verilebilmesi için, işveren araştırmasını istediği personelin firmasında çalıştığını veya çalışacağını belgelerle kanıtlaması gerekir.
ERFA DEDEKTİFLİK 7/24 .
ERFA DEDEKTİFLİK HİZMET ve ÇALIŞMA KURALLARI
7/24 İletişim: 0 532 520 17 13
0 212 534 74 04
WhatsApp: 0 535 711 47 07
Dedektiflik Hizmeti Verdiğimiz Konular
✔ EŞ TAKİBİ - ARAŞTIRMA ve İZLEME
Aldatma veya boşanma durumunda mağdur eş lehine, aldatan eşin delil olabilecek nitelikte bilgi, belge, fotoğraf veya görüntülerin tespiti amacıyla izleme, takip ve araştırma yapılması.
✔ ADRES TESPİTİ
Hakkında alacak davası açtığınız borçlu kişilerin veya herhangi bir davada sanık tanık veya bulmak istediğiniz yakınlarınızın adresinin tespit edilmesi
✔ EVLİLİK ÖNCESİ ARAŞTIRMA
Evleneceğiniz kişinin günlük yaşamı, alışkanlıkları, yaşadığı çevre, görüştüğü kişiler ile güvenirlilik durumunun takip ve araştırılması.
✔ VELAYET DAVASI
Ayrılık veya boşanma halinde çocuğun velayetini alan anne veya babanın çocuk yararına araştırılması ile çocuğun günlük yaşantısı, yaşadığı ortam ve birlikte yaşadığı kişiler ve eğitim durumunun takip ve araştırma yapılması.
✔ BOŞANMA DAVASI
Delil yokluğundan dolayı boşanamayan mağdur eş lehine boşanma davası için delil araştırılması ve tespiti yapılması
✔ NAFAKA DAVASI
Nafaka parası alan tarafın çalışma ve geçim durumunun tespiti için takip ve araştırma yapılması
✔ PERSONEL ARAŞTIRMASI
Çalışan veya yeni işe alınacak personelin alışkanlıkları, güvenirliliği ve günlük yaşantısının tespiti için araştırma yapılması.
✔ ÖĞRENCİ ve ŞAHIŞ TAKİBİ
Öğrenci ve diğer aile bireylerin kumar uyuşturucu fuhuş terör ve diğer tehlikelere karşı önlem alınması ve korunması amacıyla izleme takip ve araştırılma yapılması
✔ AİLE DANIŞMANLIĞI
Hakkında şüphe duyulan aile bireylerinin günlük yaşantısı, alışkanlıkları, kendisine, ailesine, işine veya çevresine zarar veren davranışlarının araştırılması, mevcut sorunların tespiti ve çözümü için danışmanlık hizmeti verilmesi
Erfa Dedektiflik Araştırma Ve Danışmanlık Hizmetleri olarak, hizmet verdiğimiz konularla ilgili ayrıntılı açıklama aşağıda belirtilmiştir BİLGİ İÇİN lütfen inceleyiniz.
Sitemizdeki Boşanma Davası, Velayet Davası, Nafaka ve Tazminat Davalarıyla ilgili dilekçe örneklerini, Yargıtay Kararlarını ve Yasaları okuyarak bilgi edininiz. Kişisel ve hukuksal soru ve sorunlarınızın çözümünde yararlı olacaktır.
“Özel Dedektiflik çalışmalarımızda gizlilik ve karşılıklı güven esas alınmaktadır”
TÜRKİYE’DE ÖZEL DEDEKTİFLİK
Özel Dedektiflik ve Dedektifler Hakkında Genel Bilgiler
Sayın Ziyaretçimiz, Türkiye’de halen yapılmakta olan Özel Dedektiflik mesleği, bir ticaret sektörü değildir. Özel dedektiflik, kişinin hak ve özgürlüğünün korunması ile özel hayatın gizliliği esas alınarak yapılan ciddi ve saygın bir hizmet mesleğidir. Özel dedektiflik hizmeti her ne kadar para kazanmak amacıyla veriliyor olsa da, işin önemi ve hassasiyeti nedeniyle para kazanmak düşüncesi birinci planda görülemez.
Özel Dedektif
Özel Dedektifler, kamu görevlisi olmamakla birlikte, öncelikle kamu çıkarını düşünen, kişi hak ve özgürlüğüne saygılı, insani ve ahlaki değerlere önem veren, mağdurun haklarını savunan, adaletin gerçekleşmesine yardımcı olan, yasalara bağlı, dürüst, güvenilir, bilgili ve vicdan sahibi kişilerdir.
Ancak; yukarıda belirtilen vasıflara sahip özel dedektiflik mesleğini yasalar çerçevesinde ve ciddi kurallar içinde yapan Özel Dedektifler olduğu gibi; dedektiflik adı altında çeşitli firma isimleriyle web siteleri açarak, hizmet almak için başvuran kişileri dolandıran kötü niyetli kişilerin olduğu da yine bu kişiler tarafından mağdur edilmiş ziyaretçilerimizin anlatımlarından bilinmektedir.
Özel Dedektifin Görev ve Yetkileri
Türkiye’de Özel Dedektiflik yasasının olmaması nedeniyle Özel Dedektif’lerin, adli veya idari soruşturma ve kovuşturma alanına giren davalara müdahale etme veya Devlet Kurumlarından başka kişilere ait Banka hesap bilgileri, Nüfus kayıtları, SGK kayıtları, İkametgâh kaydı, Otel kayıtları bilgilerini alamazlar. Tapu kayıtları, Sağlık bilgileri, Sabıka kaydı, Mahkeme kayıtları ve İcra kayıtlarıyla ilgili bilgi-belge alma yetkileri yoktur.
Özel Dedektifler, şimdi veya geçmişe ait, kişiler arasındaki telefon görüşmelerini, sms mesajlarını, WhatsApp konuşma, fotoğraf ve yazışma kayıtlarını çıkartamazlar. Bu hizmetleri verdiğini iddia eden özel dedektif ile hizmet talebinde bulunan kişiler, TCK. İlgili maddelerinde belirtilen “Özel hayata ve hayatın gizliliği alanına karşı” suç işlemiş olurlar. TCK. Maddeleri aşağıda belirtilmiştir.
Mağdur olmamanız için, belirttiğimiz konularda hizmet verdiğini iddia eden kişilerden hizmet talep etmeyin, banka hesaplarına para yatırmayın.
Özel dedektif ne iş yapar
Özel Dedektifler, Ancak yasalarca suç oluşturmayacak ve başkalarına zarar vermeyecek şekilde, kişilerin özel sorunlarında ve işlerinde Özel Dedektiflik Hizmeti vermektedirler.
Özel dedektifin sorumluluğu
Özel Dedektif, tüm çalışmalarında; yürürlükteki yasalara, kamu güvenliğine ve yararına, ahlak kurallarına, kişilerin hak ve özgürlüğüne, özellikle “Özel Hayata ve Hayatın Gizliliği” alanına karşı sorumludur, aksine davranamaz.
Özel Dedektif Kimdir
Özel Dedektif: Kamu görevlisi olmayıp, adli veya idari soruşturma ve kovuşturma kapsamı dışında kalan, özel ve tüzel kişilerin talepleri halinde; bireysel, ailevi, ticari ve hukuki işlerinin ve sorunlarının takip, araştırma ve çözümünde belli süre ve ücret karşılığında hizmet veren kişidir.
Özel Dedektif, “Dedektif” adının saygınlığına yakışır bir kişilikte, çalışmada ve yaşam içinde olmalıdır. Özel Dedektif’in, suç işlemeye, her hangi bir suçun oluşmasına zemin hazırlamaya veya miktarı ne olursa olsun hiç bir çıkar için görevini aksatmaya hakkı yoktur. (mfe)
ERFA DEDEKTİFLİK
Hizmet ve Çalışma Kuralları
Erfa Dedektiflik Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri Büromuz İSTANBUL’da olup. Türkiye genelinde, Eş Takibi ve Araştırılması, Evlilik Öncesi Araştırma, Adres Tespiti, Öğrenci ve Kişi Takibi, Boşanma, Velayet ve Nafaka Davalarında delil tespiti ile Personel Araştırması konularında 30 yıllık deneyim ve Özel Dedektiflik alanında uzmanlaşmış personelimizle, güven, ciddiyet, gizlilik ve sorumluluk bilinci içinde “Özel Dedektiflik Araştırma ve Danışmanlık Hizmeti” vermekteyiz.
Özel Dedektiflik alanına giren ve yasalarca suç oluşturmayan; Bireysel, Ailevi, Ticari ve Hukuki sorunlarınızın araştırma, takip ve çözümü için danışma hatlarımızı 7/24 arayarak konunuzla ilgili bilgi ve destek alabilirsiniz.
Dedektiflik hizmetlerimizin çoğunluğunu aile birliğini ve aile bireylerini doğrudan ilgilendirmesi sebebiyle, özel dedektiflerimizce yapılacak araştırma, takip ve izleme ile ilgili bütün çalışmalarımızda öncelikle aile hassasiyetini gözeterek, “Özel Hayata ve Hayatın Gizliliği Alanına” karşı herhangi bir suçun oluşmamasını gözetmekteyiz.
EŞ TAKİBİ ve ARAŞTIRILMASI HİZMETİ
Aldatma veya Boşanma davasında
Sizi aldattığından şüphelendiğiniz eşinizin takip ve araştırılmasında; eşinizin gittiği yerler, görüştüğü kişiler, birlikte olduğu kişinin kim olduğu ve ilişki durumu araştırılır.
Bu ilişki nedeniyle veya başka sebeplerle eşine, çocuklarına, işine, aile birliğine ve çevresine verdiği huzursuzluk ve zarar durumu araştırılarak tespit edilir.
Belirtilen nedenlerden dolayı boşanma davasının açılmış veya açılması halinde; araştırılacak eşin (varsa) kusur durumu tespit edilerek, mağdur eş lehine Özel Dedektiflerimizce gerekli takip, izleme ve araştırma yapılarak istenilen bilgi, belge, fotoğraf ve video görüntüleri sağlanır.
Eş Takibi Hizmetinin Verilmesi İçin
a) Sadece şüpheye dayalı eş takibi yapılmaz, takip için geçerli nedenler olmalıdır.
b) Mağdur eş, (müşteri) çalışmalarımız neticesinde elde edilen bilgi, belge ve fotoğrafları, eşine veya başka kişilere karşı tehdit veya şantaj aracı veya aile birliğinin yıkılması için veya çocuklarının anne baba sevgisinden yoksun kalması için kötüye kullanamaz. Ancak, ailenin yeniden yapılanmasında, sorunların giderilmesinde ya da Boşanma, Velayet, Nafaka, Tazminat veya başka davalarda (Mahkemenin kabul etmesi halinde) sadece kendisinin ve çocuklarının mağduriyetinin giderilmesi ve adaletin gerçekleşmesi amacıyla delil olarak kullanabilecek.
c) Eş takibi, topluma açık yerlerin haricinde yapılmaz, özel hayata müdahale edilmez.
d) Takip süresince mutlaka delil bulmak, istenilen fotoğraf veya görüntüleri çekmek garantisi yoktur, takip süresince karşılaşılan ve görülen olaylar ne ise o tespiti edilir, müşteriye o bilgi verilir.
e) Eş takibi ve araştırılması ile ilgili çalışma kurallarımız sözleşme örneğinde belirtilmiştir, inceleyiniz.
Müşterilerimizin Dikkatine !
Erfa Dedektiflik, takip ve araştırma sonucunda elde ettiği hiçbir bilgi, belge, fotoğraf veya görüntünün delil sayılma garantisi yoktur.
Delillerin değerlendirilmesi mahkeme Hâkim’inin takdirindedir.
Yasal olmayan yollarla elde edilen deliller geçersizdir.
İlgili Yargıtay Kararı:
Anayasaya göre herkes özel hayatına ve Aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Anayasa: Madde:20/1) Ancak evlilik birliğinde eşlerin evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur. (Y.2.H.D)
Yorum:
Eşlerin evlilikleri süresi içinde birbirlerine sadık kalmadıkları, eşlerden birinin diğerini aldatması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde, aile hayatına başkasının da girmiş olması nedeniyle eşler arasında; sadakat, özel hayat ve aile hayatının gizliliğinden söz edilemez. Bu durumda, mağdur eşin boşanabilmesi için, kusurlu eşin kusurlarının tespiti ve kanıtlaması amacıyla görevlendiği özel dedektifin takip ve araştırma yapması, aile hayatının gizliliğine müdahale olarak düşünülmemelidir.(mfe)
SAYIN ZİYARETÇİMİZ, Eşinizi takip etmek için biz dedektiflere başvurup binlerce lira para vermeden önce; bir kez daha eşinizle karşılıklı konuşarak, anlaşarak aranızdaki sorunları çözmeye çalışın. Aile birliğinizi yıkmayınız ki, çocuklarınız anne-baba sevgisinden yoksun kalmasın. Ayrıca, çocuklarınızın yanında tartışmanız veya ayrılmanız halinde en büyük yıkımı çocuklarınız yaşayacak. Bu yıkım, çocuklarınızın tüm hayatını olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle; eşinizin takibi için vereceğiniz parayı kendinize, ailenize ve çocuklarınızın eğitimine harcamanız, hepinizin yararına olacaktır. (mfe)
EVLİLİK ÖNCESİ ARAŞTIRMA
Evleneceğiniz kişiyi yeterince tanımıyorsanız, ailesi, kişiliği, alışkanlıkları çevresi ve geçmişi hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz veya size söyledikleri hakkında şüpheleriniz varsa ve bu sebeplerden ötürü o kişi ile yapacağınız evlilik hakkında tereddüt içinde iseniz, evlenmeden önce, konusunda uzman özel dedektiflerimiz tarafından yaptıracağınız titiz bir araştırmayla ileride mutlak yaşayacağınız maddi-manevi zararları önceden önlemiş olursunuz.
Evlilik Öncesi Araştırma Neden Önemli ve Gereklidir
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerine göre, 2014 yılında 599 bin 704 çift evlendi, 130 bin 913 çift boşandı.
2014 yılındaki boşanmaların yüzde 39,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,8'i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
2014 yılında Türkiye’de günde 383, saatte 15 çift boşanmıştır.
Dikkat
Evlilik öncesinde taraflardan birinin yapacağı veya yaptıracağı titiz bir araştırmayla boşanma sayısında azalma olabileceği gibi, tarafların maddi-manevi kayıpları da ortadan kalkacaktır.
Boşanmaların yüzde 39.6 sının evliliğin ilk 5 yılı içerisinde gerçekleşmesi, evlenen kişilerin yeterince birbirini tanımadıkları, birbirleri hakkında yeterli bilgiye sahip olamadıklarını göstermektedir.
Yukarıdaki olumsuz tablo, “Evlilik Öncesi Araştırma’nın” önem ve gerekliliğinin açık kanıtıdır.(mfe)
ADRES TESPİTİ
Adres tespitinde Özel Dedektiflik Hizmeti
Bulmak istediğiniz çocukluk arkadaşlarınızın, iş arkadaşlarınızın, askerlik arkadaşlarınızın ve diğer yakınlarınızın bulunması ve adreslerinin tespit edilmesi,
Her hangi bir sebepten dolayı alacağınız olup da, yasal yollarla alacağınızın tahsili için adresini bilmediğiniz borçlu kişi veya kişilerin bulunması amacıyla adres tespiti yapılması.
Adres Tespiti Hizmeti Vermek İçin:
Adresi tespit edilmesi istenen kişi ile müşteri (başvuran) arasında; ticari, hukuki ya da aile bağının bulunması gerekmektedir. Müşteri belirtilen ilişkiyi belgelerle kanıtlaması halinde aranılan kişi veya kişilerin adresi tespit edilir.
a) Ticari: İş veya ticaret ilişkisinin olması,
b) Hukuki: Borçlu aleyhine açılmış veya açılacak bir davanın olması,
c) Aile bağı: Aile fertlerinden birinin olması.
Adres Tespitinin Amacı: Özellikle haksızlığa veya zarara uğratılmış mağdur durumdaki kişilere ve Adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmaya yöneliktir.
Ancak, adresin tespiti ile aranılan kişinin bulunması neticesinde oluşabilecek her hangi bir suçun meydana gelmesinin bilinmesi halinde, adres tespiti hizmeti verilmeyecek.
BOŞANMA DAVASI
Boşanma Davasında Özel Dedektiflik Hizmeti
Eşiniz aleyhine açtığınız boşanma davasında haklı ve mağdur olmanıza rağmen ve evlilik birliğinizin devamında hiçbir yarar kalmadığı ve boşanmanızın sizin ve çocuklarınız için yararlı olacağı kesin bilinmesi halinde ve ancak eşinizin kusurlarını tespit edip delil elde edemediğinizden ve bu sebeple boşanamamanızdan dolayı mağduriyetinizin devam etmesi durumunda, özel dedektiflerimizce gerekli araştırma yapılarak (varsa) boşanmanıza yararlı deliller tespit edilir.
TÜRK MEDENİ KANUNU
Boşanma Sebepleri:
Madde 161 Zina
Madde 162 Hayata kast, pek kötü veya 0nur kırıcı davranış,
Madde 163 Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme,
Madde 164 Terk,
Madde 165 Akıl hastalığı,
Madde 166 Evlilik birliğinin sarsılması,
Dava Nerede Açılır?
Eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa 6 aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesinde açılır. (TMK. m.168)
VELAYET DAVASI
Velayet Davasında Özel Dedektiflik Hizmeti
Mahkeme, çocuğun velayetini verdiği tarafın (anne veya babanın) çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyecek ahlaksız bir yaşantı içinde olması, çocuğun maddi manevi ihtiyaçlarını karşılamayıp veya sağlıksız bir ortamda yaşamasına neden olacak şekilde velayet görevini ihmal ettiğine dair belirtilerin olması halinde, özel dedektiflerimizce gerekli takip ve araştırma yapılarak çocuk yararına velayetin değiştirilmesi için delil olabilecek her türlü araştırma ve takip yapılarak bilgi-belge sağlanır.
Velayet Davalarıyla İlgili Yargıtay Kararları
Velayet davalarında asıl olan çocuğun menfaatlerinin korunacağı, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanacağı, ruhsal ve fiziksel gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabileceği bir ortamda yaşamasını sağlamaktır. (Y.2.H.D)
Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçük çocuğun velayetinin anne yerine babaya bırakılması, ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı için usul ve yasaya aykırıdır. Y.2.HD. E.2003/1375 K.2003/2372 T.24.2.2003
Ana ahlaksız olursa, çocuk ana sevgisine muhtaç olsa dahi bu sebeple velayetin babaya verilmesi gerekir."HGK.12.04.1952 336 -17
Davalının çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girdiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekir. Y.2.HD.E.2002/3930 K.2002/4731 T.4.42002
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, verdiği emsal kararla velayet davalarını yeni bir boyuta taşıdı. Kurul, idrak gücüne sahibi 8 ve üstü çocukların kendisini ifade edebileceğini, velayet davasında çocuğa fikri sorulması gerektiğine hükmetti. Kararla birlikte, mahkemeler velayet davalarında karar vermeden önce çocuğa “Anneni mi, babanı mı istiyorsun” sorusunu yöneltecek. 08.10.2018 – 11:09 İHA
Velayetin değiştirilmesine ilişkin davalar, davalının ikametgâhı mahkemesinde görülür. ”Y.2HD.09.03.630–1936
ÖĞRENCİ ve ŞAHIS TAKİBİ
Okula giden çocuğunuz veya diğer aile fertlerinizin günlük yaşamı, neler yaptığı, okul durumu, arkadaşlık ettiği kişiler, kendisine veya ailesine zarar veren kötü alışkanlarının (kumar, uyuşturucu, fuhuş ve terör) öğrenilmesi ve önlem alınması amacıyla özel dedektiflerimiz tarafından gerekli takip, izleme ve araştırma yapılarak konu hakkında istenilen bilgiler sağlanır.
Uyuşturucu madde kullanma yaşının 10’a düştüğü ülkemizde, gençlerimizin uyuşturucu batağına düşmemesi için ilgilenelim, uyaralım, izleyelim.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Uyuşturucu verileri
Dünya ve Türkiye genelinde madde bağımlılığı gün geçtikçe artıyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre, uyuşturucu madde bağımlılığının sayısı 29 milyona ulaştı. Türkiye’de ise uyuşturucu kullanımı 2011’den bu yana 17 kat arttı. Kullanım yaşı da 10’a kadar düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’de 15–64 yaş grubu nüfusta yasa dışı bağımlılık yapıcı maddenin en az bir kere denenme oranı yüzde 2,7 olarak belirlendi. Madde kullanım yaygınlığının 15-34 yaş grubu genç yetişkinlerde olduğu belirlendi.
Anneler, Babalar, Veliler, Öğretmenler! Çocuklarımız 10 yaşında uyuşturucu batağına düşmüş ise, sadece suçu henüz 10 yaşındaki bilinçsiz çocuğumuzda veya toplumda aramamız gerekir. Biz anne, baba ve veliler olarak çocuklarımıza karşı görev ve sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getiriyor muyuz? Çocuklarımızı bu konuda yeterince bilinçlendiriyor muyuz? Çocuklarımızın geleceğini yok eden uyuşturucu belasına karşı bilinçlenelim, çocuklarımızı bilinçlendirelim, onları koruyup kollayalım. Bu görev hepimizindir.
Sevgili gençler,
Sokakta karşılaştığım üstü başı yırtık, yatacak yeri olmayan, çöplükte yiyecek arayan 35-70 yaş arası yüz yüze konuştuğum 55 kişiden 43 kişi, bu duruma düşme nedenini kumar, alkol ve uyuşturucu olarak belirttiler.
7 kişi, arkadaşlarına uydukları için bu duruma düştüklerini söylediler.
Diğer 5 kişi ise, “bir kez denemekten bir şey olmaz” dedikleri için hayatlarının yok olmasına sebep oldular.
Gençler; sizi sağlığınızdan, ailenizden, sevdiklerinizden, geleceğinizden ayırıp; yalnızlığa, kimsesizliğe, çaresizliğe, yokluğa iten en büyük düşmanınız kumar, alkol ve uyuşturucudur. Hayatınızı yok eden bu düşmana karşı bilinçli olmalısınız, ondan uzak durmalısınız.
İnanıyorum ki bu tablo; kumar, alkol ve uyuşturucunun insanı ne hale getirdiğini size en açık şekilde göstermeye yetmiştir.
Lütfen bu uyarımı dikkate alınız. (mfe)
PERSONEL ARAŞTIRMASI
Firmanızda çalışan veya yeni işe alacağınız personel hakkındaki bilgi ve referansların doğru olup olmadığı, geçmişi, varsa kötü alışkanlıkları, güvenirliliği, daha önce çalıştığı yerlerdeki başarı ve kişisel durumu ile rakip firmalarla ilişkileri hakkında istenilen araştırma ve takip yapılır.
Bu hizmetin verilebilmesi için, işveren araştırmasını istediği personelin firmasında çalıştığını veya çalışacağını belgelerle kanıtlaması gerekir.
Araştırmanın Amacı; İşverenin uğrayabileceği zararı önceden önlemeye yöneliktir.
A Ç I K L A M A:
1- Öncelikle konunuzla ilgili Yargıtay Kararlarını okuyunuz.
2- Web sitemizdeki dilekçe örneklerinden yararlanınız.
3- Görüşme ve çalışmalarımız gizlidir, hiçbir bilgi ve belge başkasıyla paylaşılmaz.
4- Çalışma kurallarımız web sitemizdeki sözleşme örneğinde belirtilmiştir.
5- Müşteri, sözleşmede belirtilen 1, 2, 3, 5 ve 7. maddelere uymakla yükümlüdür.
6- Takip ve araştırmalarımızda, araştırılacak kişi veya görüştüğü kişilerin; aranan suçlu, hükümlü veya yasalara aykırı bir iş ve yaşam içinde olmasının belirlenmesi halinde, Türk Ceza Kanunun 278 ve 284. maddelerin sorumluluğu içinde ilgili kuruma bilgi verilir.
(Bu husus bütün hizmetlerimizde geçerlidir)
ZİYARETÇİLERİMİZİN DİKKATİNE !!
Erfa Dedektiflik Araştırma ve Danışmanlık Hizmetleri, aşağıda belirtilen Türk Ceza Kanun’un ilgili maddelerini ihlal edileceği ve suç oluşturacağı hiçbir talebi kabul etmez.
Ceza Kanununa göre; suç oluşturacak bir eylemi yapan kişi kadar o eylemi her hangi bir sebeple yaptıran (azmettiren) kişi de aynı derecede sorumlu ve suçludur.
TÜRK CEZA KANUNU
Madde 132 Haberleşmenin gizliliğini ihlal.
(Bir yıldan üç yıla kadar hapis)
Madde 133 Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması.
(İki aydan altı aya kadar hapis)
Madde 134 Özel hayatın gizliliğini ihlal.
(Cezanın alt sınırı bir yıldan az olmaz)
Madde 135 Kişisel verilen kaydedilmesi.
(Altı aydan üç yıla kadar hapis)
Madde 136 Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
(Bir yıldan üç yıla kadar hapis)
Bu sayfa, Mehmet Fadıl ER tarafından yazılmış, düzenlenmiş ve güncellenmiştir.
|